Karne Önerileri

22.01.2014 1586

 

ÇOCUĞU KARNE ALAN ANNE BABALARA ÖNERİLER

 

—Çocuğunuz iyi ya da kötü, başarılı ya da başarısız karne getirebilir. Karneleri değerlendirirken çocuğu hiçbir zaman aşırı yermeden ve aşırı övmeden değerlendirmelisiniz. Çocuğunuzun karnesini değerlendirirken çocuğunuzu iyi tanıyarak onun kapasitesini dikkate olarak değerlendiriniz. Çocuktan beklenen başarı, kapasitesi ile orantılı olmalı. Kapasitesinin üstünde bir beklenti ile değerlendirmeyin. Bu durum çocuğun kendisine olan güvenini yitirmesine yol açabilir.

 

—Karne başarının tek göstergesi değildir. Karne çocuğun, ilgi, yetenek, zekâ vb. gibi kişilik özelliklerinin başarısının bir göstergesi değildir.  Karne aslında çocuğun derslerindeki bazı eksikliklerinin olduğunu gösteren bir uyarı belgesidir. Bu eksiklikleri gidermek için çocuğunuzun da onayını alarak yoğun ve yorucu olmayan bir çalışma programı yapılabilirsiniz.

 

—Her çocuğun kişilik özellikleri ve kapasitesi diğer bireylerden farklı olduğundan karnesini değerlendirirken kardeşleri ve arkadaşları ile kıyaslamayın

 

—Anne ve babalar sevgisini karneye veya başarıya bağlamamalıdır. Karneler birbirinden farklı olsa da kardeşler arasında ayrım yapmadan eşit ilgi göstermelidir Çocuğunuzu koşulsuz sevdiğinizi onlara göstermelisiniz.  Önemli olan, çocuğun ailesinin desteğinin arkasında olduğunu bilmesi, anne babasının sevgisinden şüphe etmemesi ve bu sevginin başarısız da olsa süreceğini hissetmesidir. Ancak bu durum zayıfların ve karnenin çokta önemli olmadığı şeklinde olmamalıdır. Yetersiz olunan dersler değerlendirilmelidir.  

 

—Başarısız çocuklara aşırı baskı uygulayarak karne korkusu oluşmasına ve bu durumun istenmeyen sonuçlara gitmesine neden olabilirsiniz

 

—Karnesindeki zayıfları sürekli çocuğa hatırlatıp, herkesin yanında küçük düşürerek tatilini zehir etmeyin. Zayıf dersi var diye her etkinlikten mahrum etmek doğru değil.

 

—Çocuğunuzun başarısı önemlidir. Ancak bu başarıyı ödüllendirirken abartılı ödüller alarak ödülü rüşvete çevirebilirsiniz. Hediye çalışmaya teşvik edici bir araç olmalı, amaç değil.

 

HİKAYE

 

Baba, ortaokul üçüncü sınıfa giden oğlunun elinde karneyle salona girdiğini görür. "Allah Allah, dönem ne çabuk bitmiş..." diye düşünür ve oğluna seslenir:
-"Getir bakayım şu karneyi!"
-"Al baba..."
Adam karneye bir bakar ki, beden eğitimi ve resim dışındaki tüm dersler zayıf.
-"Bir dediğini iki etmiyoruz, bilgisayar dedin, bilgisayar aldık, ingilizce kursu dedin ingilizce kursuna gönderdik, gitar kursu, müzik aletleri, ne istersen yapıyoruz. Kız arkadaş uğruna harcadığın çiçek parasının haddi hesabı yok. Ne bu notların hali, rezil şey!"
-"Baba... O benim karnem değil ki, senin kitaplarını karıştırıyordum, birinin arasında karnelerinden birini bulmuştum..."

 

Rehberlik Servisi